Diyabetik hastalarda ağızda görülen en tipik değişiklik tükürük akış hızı ya da miktarında belirgin farklılık yaratmayacak ölçüde ortaya çıkan ağız kuruluğudur. Kontrolsüz diyabetiklerin ağızlarında kuruluk, yanma, tat duyu organı dil papillalarında kayıplar oluşabilir. Ayrıca diyabetiklerde kan şekeri yükseldiğinde dişeti oluklarındaki glukoz miktarı da iki misli artar. Böylece ağızdaki tükürük bezlerinde ve dişetinde glukozun artmasıyla ağızda yaşayan bakteri florası da olumsuz etkilenir.
Eğer diyabet hastasıysanız ağız bakımınıza olması gerekenden fazla önem vermeniz gerekiyor. Bu konuda erkek hastalarıma söylediklerimi bir kez de erkekmagazin.com okuyucuları için tekrar etmek isterim.
Ağız hijyeninin sağlanmasına yönelik uygulamaların başında düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanımı, fluoridli ve periodontal sorunları olan hastalarda klorheksidinli gargara kullanımı geliyor. Normal şartlarda günde üç kere yemeklerden sonra diş fırçalanmasını öneriyorken diyabet hastalarında ara öğünler bulunduğu için gün içerisinde daha fazla diş fırçalanması gerekebilir. Diş çürüklerinin sıklığının bireylerin aldıkları öğün sayıları ile doğru orantılı bir biçimde arttığı düşünecek olursak dişler üzerinde birikim yapılabilecek gıda ve bakteri artıklarının diyabetiklerde artabileceği açıktır. Biriken gıda ve plak artıkları uzaklaştırıldıkça ağızdaki olumsuz gidişat da engellenir. Özellikle siz erkeklerin gün içinde bu duruma daha dikkat etmesi gerekiyor.
Düzenli hekim kontrolü yapılmalı.
Diyabetik hastaların ağız-diş bakımlarına özen göstermelerinin yanı sıra düzenli diş hekimi kontrolünde olmaları gerekir. Özellikle genç erkek diyabetiklerin herhangi bir sorunları bulunmasa da yılda iki kez diş hekimi kontrolünden geçmelerinin büyük yarar sağlayacağı unutulmamalı. Ağızda bir sorun ya da çok sayıda çürük dişler varsa bu durum enfeksiyon odağı yaratarak kan şekerini yükseltebilir. Şiddetli ve yaygın ağız-diş sorunları bulunan diyabetin kontrol ve düzenlenmesinde güçlükler yaşanabilir.
Diş kaynaklı enfeksiyonlar, diğer enfeksiyonlar gibi hiperglisemi ve yağ asidi metabolizmasını arttırarak diyabetik ketoasidozu davet ederler. Periodontal sorunları bulunan diyabetiklerde yapılan çalışmalarda enfeksiyonun iyileşmesi ile insülin ihtiyacının azaldığı saptanmıştır. Diş ve dişeti tedavisinin metabolik kontrolün sağlanmasından sonra yapılması öneririm. Ağızda cerrahi bir girişim sonrası 5 gün boyunca antibiyotik tedavisi sürdürülmeli. Diş ve dişeti tedavisi sizde stres yaratan bir olgu. Bu nedenle operasyon öncesi ve sonrasında ağrı kesici ve sakinleştiriciler yararlı olabilir. Bu tip hastaların sabah erken saatlerde işlemlerini lokal anestezi altında yaptırmaları önemlidir. Eğer gerekli ise genel anestezi altında da diş tedavisi yapılabilir.
Gülüşünüz avantajınız olsun?
Aslı Ercanlı
Erkek Magazin Ağız Sağlığı Yazarı